Yeni Doğan Buzağılarda Başarılı Pasif Transfer Elde Etmek İçin 4 Adım
Buzağılar bağışıklıkları yetersiz doğduklarından, immünoglobulin G'nin (IgG) başarılı pasif transferi, buzağıları yaşamlarının erken dönemlerinde karşılaşacakları herhangi bir hastalık karşısında korumak için esastır. IgG'nin başarılı pasif transferi, buzağının kan IgG konsantrasyonunun 1 ila 7 günlük arasında mililitrede 10 miligram IgG'ye eşit veya daha fazla olması olarak tanımlanır.
Bu düzeye, doğumdan kısa bir süre sonra yeterli miktarda ve yüksek kaliteli kolostrum veya kolostrum ikame edicisi besleyerek ulaşılabilir.
Ne yazık ki, pasif transferde başarısızlık (FPT) oranı endişe verici derecede yüksektir (yaklaşık %19) ve tüm çiftliklerin neredeyse yarısında FPT yaşayan en az bir buzağı vardır. Doğumdan sonra yeterli miktarda IgG verilmeyen buzağıların morbidite ve mortalite riski artar. Yetersiz miktarda kolostrumla beslenme aynı zamanda gelecekteki süt üretiminin azalmasıyla da ilişkilendirilmiştir. Sütçü sürünüzün karlılığını ve sağlığını en üst düzeye çıkarmak ve orada tutmak için bu olumsuz sonuçlardan kaçınılması gerektiğinden, uygun kolostrum yönetim protokolleri izlenmelidir. Tipik olarak, iyi bir kolostrum yönetimi dört ana yönü kapsar;
1. Kalite
Daha eski araştırmalar, başarılı bir pasif transfer sağlamak için buzağılara yaşamlarının ilk saatlerinde 100 gram IgG'ye eşit veya daha fazla beslenmeyi önermiş olsa da, daha yeni araştırmalar buzağıların erken yaşamda 150 ila 200 gram IgG alması gerektiğini öne sürüyor. Kaliteli kolostrum kullanıyorsanız (bir litre kolostrum için 50 gram IgG'ye eşit veya daha fazla), bu gereksinim 3 ila 4 litre besleyerek sağlanabilir.
Bu yönergeleri takip etmek basit gibi görünse de kolostrumun kalitesi hayvanlar arasında büyük farklılıklar gösterebilir.
Bilinmeyen kalitede kolostrumun buzağılara beslenmesini önlemek için, optik Brix refraktometre, kolostrum kalitesini belirlemenin verimli ve kullanıcı dostu bir yoludur. IgG'yi ölçerken, %21 ila %23'lük bir Brix yüzdesi, FPT hakkında endişelenmeden buzağılara verilebilecek kaliteli kolostrum anlamına gelir. Kolostrum yönetim protokollerinizin etkinliğini değerlendirmek için çiftlikteki buzağıların kanındaki IgG konsantrasyonlarını ölçmek için bir Brix refraktometre bile kullanabilirsiniz. Bir Brix ile kan IgG içeriğini ölçerken, başarılı pasif transfer için kesme, %8.4'ten büyük bir Brix yüzdesi olmalıdır. Brix refraktometre kullanmanın faydaları, zaten düşük maliyetlerinden çok daha ağır basmaktadır ve süt ürünleri üreticileri, uygulamalarını temel bir çiftlik aracı olarak düşünmelidir.
2. Miktar
Yukarıda bahsedildiği gibi, kaliteli kolostrum (litre başına 50 gram IgG'ye eşit veya daha fazla) besliyorsanız, pasif aktarımı sağlamak için 3 ila 4 litre kolostrum vermelisiniz. Bu tavsiyeye uyulması yeterince kolay görünse de, tüm buzağıların aynı vücut ağırlığına sahip olmadığını ve bu nedenle hepsinin aynı miktarda kolostrumla başa çıkamayacağını hatırlamak önemlidir. Örneğin, Jersey buzağıları (ortalama doğum ağırlığı 26 ila 29 Kg) veya küçük Holsteinlar (örneğin ikizler), ortalama büyüklükteki (yaklaşık 40 Kg) tekli Holstein ile aynı miktarda kolostrum ile beslenmemelidir. Küçük buzağıları doğumdan hemen sonra 4 litrelik büyük bir öğünle beslemek yerine, emilim etkinliğini optimize etmek için bu öğünü iki küçük beslemeye (örneğin doğumda 2 litre ve 12 saat sonra 2 litre) bölmek önemlidir.
Yeterli miktarda kolostrum beslemek sadece pasif transfer için değil, buzağılarınızın gelecekteki üretkenliği için de önemlidir. Doğumdan sonra sadece 2 litre kolostrumla beslenen buzağıların, 4 litre kolostrumla beslenen buzağılara kıyasla, önemli ölçüde daha düşük ortalama günlük kazanıma (ADG) sahip olduğu, veterinerlik maliyetlerinin iki katına çıktığı ve birinci ve ikinci laktasyon sırasında önemli ölçüde daha az süt ürettiği gösterilmiştir.
Daha fazla miktarda kolostrum beslemeyle, ilk iki laktasyon boyunca inek başına üretilebilen ek 600 Kg sütün, inek başına 160 $'lık ekonomik bir getiri ile sonuçlandığı sonucuna varılmıştır.
3. Zamanlama
İlk kolostrumun verilmesinin zamanlaması, beslenen kolostrumun kalitesi ve miktarı kadar önemlidir. IgG emiliminin yaşamın ilk saatlerinde optimal olduğu ve buzağı yaşlandıkça lineer bir eğilimde azaldığı 1970'lerden beri iyi bilinmektedir. 2018'de Alberta Üniversitesi'nde yapılan daha yakın tarihli bir araştırma, doğumdan 45 dakika sonra kolostrumla beslenen buzağıların, doğumdan altı saat ve 12 saat sonrasına kadar beslenmeyen buzağılara kıyasla daha yüksek IgG konsantrasyonuna sahip olduğunu göstermiştir.
Ayrıca, 45 dakika içerisinde beslenen buzağılar kolostrumda mevcut IgG'nin %50'sini emerken, daha sonra beslenen buzağılar sadece %35'ini emmiştir.
Kolostrumu mümkün olduğunca erken beslemenin önemi on yıllardır bilinmesine rağmen, 2010 yılında Quebec'te yapılan bir araştırma, birçok buzağının doğumdan altı saatten fazla bir süre sonra hala ilk kolostrum yemeğini almadığını göstermiştir. Bu muhtemelen, gece gözetimlerinin gereğince yapılmamasından dolayı, buzağının geç tanımlanması ve geç kolostrum beslenmesinden kaynaklanmaktadır.
4. Düşük Bakteri Sayısı
Kolostrumun yeterli konsantrasyonda IgG ile zamanında beslenmesine ek olarak, iyi kaliteli kolostrumun toplam bakteri sayısı mililitrede 100.000 koloni oluşturan birimden (cfu) az ve koliform sayısı mililitrede 10.000 cfu'dan az olmalıdır.
ABD'de 12 eyalette 2012 yılında yürütülen bir araştırma, numunelerin %43'ünün toplam bakteri sayısı ve koliform sayısı için bu kesme noktalarını karşılamadığını ve numunelerin %17'sinin toplam bakteri sayısının mililitrede 1 milyon cfu'dan fazla olduğunu göstermiştir. Yüksek bakteri ve koliform sayılarının IgG absorpsiyonunun yanı sıra genel buzağı sağlığı ile de negatif ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu ilişki, bakteriyel kontaminasyon olasılığını azaltmak için steril ve temiz kolostrum toplamanın önemini anlatmaktadır.
Kolostrum kalitesi düşük olduğunda (örneğin, düşük IgG konsantrasyonu, yüksek bakteri sayısı, kanlı), kolostrumda IgG'yi sürekli olarak ölçmek için araçlara sahip değilseniz veya kolostrum mevcut değilse, bir kolostrum ikame maddesinin kullanılması daha iyi bir yol olarak düşünülebilir.
2018 yılında yapılan bir çalışmada kolostrum ikame maddesi veya maternal kolostrum ile beslenen buzağıların kan IgG konsantrasyonları benzer olsa da, kolostrum ikame yemi ile beslenen buzağıların, maternal kolostrum buzağılarına kıyasla kontamine kolostrum alma olasılığı ve ayrıca diyare tedavisi görme olasılığının daha düşük olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, çiftlikte uygun kolostrum protokollerini yönetmekte zorluk çekiyorsanız, bir kolostrum ikame yemi kullanımı, genç buzağılarla ilgili sağlık sorunlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir ve buzağılarınızın her zaman iyi kalitede beslendiğinden emin olmanızı sağlayabilir.